30 Ocak 2016 Cumartesi

Spor: 2016 Avustralya Açık 13. Günün Ardından


Bugün kadınlarda final günüydü artık ve dünya 1 numarası Serena Williams ile 7 numaralı seribaşı Angelique Kerber şampiyonluk için karşı karşıyalardı. Avustralya Açık’ta oynadığı 6 finalin hepsinde şampiyonluğa ulaşmayı başaran Serena Williams, 7. Şampiyonluğu için korttaydı. Toplamda Grand Slam finallerinde 21-4’lük inanılmaz bir istatistiğe sahip olan Serena, çıktığı son 8 Grand Slam finalinde de kupaya ulaşmayı başarmıştı. Burada şampiyon olup 22 Grand Slam şampiyonluğu bulunan Alman Steffi Graf’in açık dönemde en çok Grand Slam şampiyonluğuna sahip kadın tenisçi rekorunu egale edip tarih yazmak isteyen Serena’nın karşısında ise bir başka Alman vardı. Angelique Kerber ise kariyerinin ilk Grand Slam şampiyonluğunu elde edip 2000’lerde bir Grand Slam’de şampiyon olmayı başaran ilk Alman olmak istiyordu. En son bir Grand Slam’de şampiyon olmayı başaran Alman 1999 yılında Roland Garros’u kazanan Steffi Graf’tı. Geçen senenin en çok maç kazanan iki isminin karşılaştığı ve iki raketin de tarih yazma peşinde oldukları bu final son yılların en heyecanlı, en çekişmeli maçlarından biri oldu ve net olarak da turnuvanın en iyi maçıydı. Bugünkü final uzun yıllar akıllardan çıkmayacak inanılmaz bir çekişmenin yaşandığı tarihi bir final oldu.


Bu müthiş maça Serena’nın servis oyunu ile başladık. Kendi oyununu çok güçlü bir şekilde alan Serena 1-0 öne geçti. Sonrasında Kerber de kendi oyununu kazandı ve durumu 1-1’e getirdi, o da maça çok iyi başlamıştı. Bu iyi oyununun karşılığını da bir sonraki oyunda servis kırmayı başararak aldı zaten. Servis kırdıktan sonra kendi oyununu da kazanan Kerber durumu bir anda 3-1’e getirdi. Ancak bir sonraki servis oyununda hata yapmayan ve durumu 3-2’ye getiren Serena, bunun üstüne bir de servis kırarak seti dengeye getirdi. Avantajını kaybeden Kerber ise bir sonraki oyunda yani 3-3’te bir kez daha servis kırdı ve bir kez daha avantajı elde etti. Bu noktadan sonra ise setin sonuna kadar her iki raket de servis oyunlarına tutundular ve elde ettiği avantajı setin sonuna kadar korumayı başaran Kerber, ilk seti 6-4 kazandı. Bu set ayrıca finale hiç set kaybetmeden gelen Serena’nın turnuvada kaybettiği ilk setti.


İkinci set yine Serena’nın servisleri ile başladı. İlk üç oyunda iki raket de servis oyunlarını kazandılar ve durum 2-1’e geldi. Dördüncü oyunda ise Serena servis kırmayı başardı ve sonra kendi oyununu da alarak 4-1 öne geçti. Setin sonuna kadar ise zaman zaman iki raketinde zorlandığı anlar olsa da başka servis kırma olmadı. Böylece seti ilk sete göre çok daha iyi görünen Serena, 6-3 ile kazanmayı başardı ve maçı final setine taşıdı.


Maçın final setinde ise her iki raket de müthiş performans sergilediler. Serena’nın agresif vuruşları karşısında Kerber’in inanılmaz savunması vardı. Sete servis atarak başlayan Kerber ilk oyununu kazandıktan sonra bir sonraki oyunda muhteşem savunması sayesinde sıfıra karşı servis kırmayı başardı ve 2-0 öne geçti. Ancak Serena’dan cevap gecikmedi ve bir sonraki oyunda da o servis kırdı. Bunun üstüne kendi oyununu da kazanınca sette durum 2-2’ye gelmiş oldu. Sonra ise Kerber kendi oyununu çok zorlanmadan kazandı ve durum 3-2’ye geldi. İşte maçın en kritik, en heyecanlı oyunu da Serena’nın servis attığı bu oyundu zaten. Birkaç kez berabereyi yani 40-40’ı gördüğümüz bu oyunda Serena birkaç kez Kerber’in yakaladığı servis puanlarını çevirmişti. Buna karşılık olarak ise Kerber de onun oyun puanlarını kullanmasına izin vermemişti. 10 dakikanın üzerinde süren bu çok kritik oyunda yakaladığı 4. servis kırma puanını kullanmayı başaran Kerber, final setinde önemli bir avantaj yakalamıştı. 


Kerber sonraki servis oyununu da kazanınca bir anda sette 5-2 öne geçmişti ve dünya 1 numarasını yenip ilk Grand Slam şampiyonluğunu elde etmesi için tek yapması gereken bir oyun daha kazanmaktı. Ancak karşısında bir Grand Slam finalinde böyle bir durumdan gelebilecek kişilerden belki de en önemlisi olan Serena Williams vardı. Aynen öyle de oldu, Serena maçı kolay kolay bırakmayacaktı. Kendi servis oyununu kazanıp durumu 5-3’e getiren Serena, şimdi maçta kalmak için servis kırmak zorundaydı ve bunu da başararak seti 5-4’e getirdi. Ancak geri dönüşü hala tamamlanmamıştı ve şimdi de maçta kalmak için servis atması gerekiyordu. Daha önce böyle finalleri çokça oynamış bu durumlarda çok bulunmuş olan Serena bu oyunda maçın başından beri olan üzerinde olan gerginliği yine hissetti ve kendi servisinde rakibine maç puanı verdi. Bulduğu ilk maç puanını değerlendirmeyi başaran Angelique Kerber ise bu seti rakibinin servisini kırarak 6-4 kazandı ve 2016 Avustralya Açık şampiyonu olmayı başardı.


İnanılmaz bir mücadeleden galip çıkan Kerber, kariyerinin ilk Grand Slam şampiyonluğuna dünya 1 numarası Serena Williams’ı devirerek ulaştı. Turnuvadaki ilk maçını kazanmak için maç puanı çevirmesi gereken ve final yolunda daha önce hiç yenemediği, belalı rakibi diyebileceğimiz Victoria Azarenka’yı kariyerinde ilk kez geçmeyi başaran Angie Kerber, bugün kariyerinin en iyi performanslarından birini, belki de en iyisini sergiledi. Kerber’in çok güçlü silahları yok belki ancak çok mücadeleci, çok savaşçı bir raket ve bugün de her puanı için sonuna kadar savaştı, hep pozitif kalmaya çalıştı. Maç boyunca hep sakin kalmayı ve kritik noktalarda da müthiş bir duruş sergilemeyi başardı. Turun en iyi savunmacılarından biri olan Kerber’in savunma oyunu ise bugün olağanüstüydü, gerçekten çok müthiş oynadı maç boyunca. Müthiş savunmasıyla Serena’yı hep daha fazlasını yapmaya zorladı ve neredeyse geri çevirmediği veya dokunamadığı top yoktu. Bu müthiş oyunu ve mücadelesi sayesinde inanılmaz puanlar izledik maç boyunca.


Kerber kesinlikle bu şampiyonluğu fazlasıyla hak etti, ilk maçı biraz zor geçti belki ama turnuva boyunca müthiş bir performans sergiledi özellikle de bu maç ile Azarenka maçında. Hem zaten her zaman şampiyonluk elde eden kişilerin turnuvada elenmeye yakın maçlar geçirdiğini hep görmüşüzdür. Gerçek şampiyon böyle maçları geçebilen kişilerdir bence. Bugün Kerber de bize ne kadar iyi bir savaşçı olduğunu gösterdi ve kariyerinin en önemli şampiyonluğunu elde etmeyi başardı. Kerber’in bu şampiyonluğu ile 1994’den beri Avustralya Açık’ta şampiyon olmayı başaran ilk Alman raket oldu. Ayrıca buraya 7 numaralı seribaşı olarak katılan Kerber ilk beşin dışında olup da şampiyon olmayı başaran sadece beşinci kişi oldu. İlginçtir ki ilk beşin dışında bulunup da şampiyon olan son kişi 2005 yılında turnuvaya Kerber gibi 7 numaralı seribaşı olarak katılan Serena Williams’tı.


Serena Williams ile ilgili konuşmadan yazımı bitirmem mümkün değil tabii ki. Serena bugün Graf’ın rekoruna ortak olabileceğinin baskısını üzerinde hisseder gibiydi, maç boyunca üzerinde hep bir gerginlik vardı. Ayrıca kendinden beklenmeyecek kadar fazla basit hata yapmıştı ve bazı kritik noktalarda da yeteri kadar rahat değildi. Ancak bugün karşısında müthiş oynayan da bir Kerber vardı ve bazen yapacak bir şeyi kalmıyordu ona karşı. Serena, bugün ironik bir şekilde bir Alman olan Kerber’e kaybetmesiyle birlikte bir başka Alman olan hatta Kerber’in idolü olan Steffi Graf’ın 22 Grand Slam’lik rekoruna ortak olamadı belki ama kesinlikle daha iyi olarak dönecektir ve bu rekoru geçeceğine hatta Margeret Court’un 24 Grand Slam’lik rekorunu bile geçebileceğine inanıyorum.



Serena, bugün her şeye rağmen özellikle de maç sonundaki tavrı ile ne kadar büyük bir şampiyon olduğunu, ne kadar zarif bir kaybeden olduğunu bir kez daha gösterdi herkese. Maçın bitimiyle birlikte filenin diğer tarafına gidip Kerber’e büyük bir içtenlikle sarılması ve onu tebrik etmesi gerçekten çok güzel ve uzun süre unutulmayacak bir andı. Müthiş bir sportmenlik örneğiydi, bu sporun güzel taraflarından biri de işte böyle müthiş, böyle sportmen sporculara sahip olması. Büyük şampiyonlar asıl kaybettikten sonra belli olur derler ya, işte Serena bugün tam olarak bu sözü doğrular nitelikte davrandı, Kerber için oldukça sevinmişti. Kerber de bugün en az Serena kadar sportmence bir tavır sergiledi. Kupa seremonisi boyunca da oldukça güzel anlar yaşandı zaten. 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder